Aileler içerisinde miras paylaşımları sorun teşkil edebiliyor. Bu sorunları aşabilmenin yolu miras hukukunun çizdiği çerçevenin dışına çıkmamakla oluyor. Bu şekilde adil bir miras paylaşımı yapılabildiği gibi herhangi bir tartışmaya mahal verilmiyor.
Miras paylaşımlarında bir mirasçının mirası reddetmesi oldukça kafa karıştırıcı bir durum meydana getiriyor. Bu konuda yapılacak olan uygulamanın yasal boyutu bilinmediği için mirasçılar genellikle yanlış karar alıp işi içinden çıkılmaz bir hale getiriyorlar. Oysa miras hukuku kaidelerinde bu durum çok açık bir şekilde açıklanıyor.
MİRAS REDDEDİLİRSE NE OLUR?
Anne veya baba vefat ettiğinde onun yasal mirasçısı sağ ise eşi ve çocuklarıdır. Mirasta soy bağı çok önemlidir ve bu soy bağı üzerinden paylaşım yapılır. Bir ebeveyn vefat ettiğinde onun mirasını çocuklarından birisi reddebilir. Mirası reddetmek yasal bir haktır ve bu hakkın kullanılabilmesi kanuni süreler içerisinde mümkündür.
Miras reddedildiğinde boşta kalan miras payının kime gideceği merak konusu ediliyor. Bir kişi annesinin veya babasının mirasını reddederse o miras payının mirası reddedenin kardeşleri arasında paylaştırılacağı düşünülür. Ancak bu yasal olarak mümkün değildir. Eğer reddi miras yapan kişinin çocuğu veya çocukları varsa miras onlara geçecektir. Bu şekilde dededen toruna miras kalımı şeklinde bir süreç yaşanacaktır. Miras reddi durumunda mirası reddeden vefat etmiş gibi kabul edilmektedir.
Böylece miras payı onun alt soyuna geçmektedir. Alt soy olan çocuklar da mirası reddederse o zaman farklı bir yol izlenir. Miras paylaşımında bu kişiler hiç yokmuş gibi kabul edilir ve miras payı da miras bırakanın yasal mirasçıları arasında payları oranında paylaştırılır. Miras sadece kardeşler arasında paylaştırılıyorsa mirası reddeden kardeş yok sayılır ve tüm miras eşit paylarla pay edilir.
RSS