6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem felaketinin ardından depremin meydana gelme riskinin en yüksek olduğu bölgenin Marmara olduğu pek çok uzman tarafından açıklanmıştı. Bunun ardından geçtiğimiz günlerde Marmara Bölgesi'nde peş peşe depremlerin meydana geldiği görüldü. Bu çerçevede vatandaşların da konu ile ilgili endişeleri de artmaya başladı.
Günden güne endişelerin büyümesinin ardından ise bugün Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener tarafından açıklamalara yer verildi.
3 BİN İRİLİ UFAKLI DEPREM MEYDANA GELDİ!
Yapılan açıklamalarda bu zamana kadar meydana gelen depremlerden bahseden Özener, "15.1 büyüklüğünde 5.4 kilometre derinlikte bir deprem meydana geldi. Bu deprem başta Bursa olmak üzere İstanbul'a kadar farklı illeri etkilemiş durumdadır. Şu ana kadar kırk civarında deprem oldu. Bizim kayıtlarımıza göre depremlerin en büyük artçısı 3.8'dir. Bu depremlerin 9 tanesi 3'ün üzerindedir. Kuzey Anadolu Fayı, Marmara Bölgesi'nde Akyazı'da iki kola ayrılıyor. Bir tanesi; kuzeyden giden kuzey kol, diğeri de güney kol. Güney kol da İznik'in güneyinden geçerek Gemlik Körfezi'nde Marmara Denizi ile birleşiyor. Bu bölge sismik olarak aktif bir yer. Marmara'da bir deprem bekliyoruz ama bu Marmara Denizi'nde olan her depremi meydana gelecek olan depremin öncüsü olarak algılamamak gerekir. Ortalamalara baktığımızda Marmara Denizi'nde yılda 900 tane deprem olmaktadır. 2020 yılından bu yılın 15 Ağustos'una kadar baktığımızda Marmara Bölgesi'nde 3 bin tane irili ufaklı deprem oldu" şeklinde konuştu.
ENDİŞELENECEK BİR DURUM YOK!
Vatandaşların günden güne endişelerinin artması konusunda ise "Kuzey Anadolu Fay zonunun iki tane ana kolu var. Bir tanesi kuzey kol, diğeri ise İznik'in güneyinden Gemlik Körfezi'ne giren ve şu anda da depremin olduğu güney koldur. Bu deprem güney zon içinde küçük bir kırılma sonucunda meydana gelmiş bir depremdir. Bu Kuzey Anadolu Fayı'nın ana parçalarıyla birebir ilişkisi yoktur. Ama zon içinde küçük bir yırtılma sonucunda meydana gelmiş bir depremdir. Olumlu olarak değerlendiriyoruz. Bizi endişeye sürüklemeyen en önemli kriter ise 5.1'lik ana deprem sonucunda artçı depremlerin zaman içinde dağılımıdır. Bu sismolojik açıdan önemlidir. Şu an için takip ediyoruz. Ümit ederiz ki bu artçı depremler zaman içinde azalır. Şu an için endişe edecek herhangi bir durum yok" ifadelerine yer verdi.
RSS